Doğrunun ve Hakikatin mi, Yoksa Menfaatin mi İzindeyiz?
Sorgulanmayan bir yaşamın ve hayatın, artı ya da eksi yönlerine bakılmaksızın; sırf ben-merkezci bir kazanım anlayışının etkisine kapılmış bir dünyanın değirmenine su taşımakla, hakkı ve adaleti bardağın boş tarafından değerlendirerek gerçekçi hayat analizimizi feda eden bir insanlığın maalesef tükenmişliğinin görünen bir senaryosunu yaşıyoruz.
Hayata, yaşama ve gerçek olaylara hakkıyla bakabilme; hakkaniyetli bir hakem olabilme yetimizi maalesef kaybettik. Gözlerimizin önünde zuhur eden gerçeklere ve kalbimizin de bir o kadar emin olduğu olaylara rağmen, nefsimizin görünmeyen sinsi planlarına yenik düşerek hakkı kendi elimizle batıla ve yanlışa feda ettik.
Adımız gibi emin olduğumuz doğru düzenlere, kurallara ve söylemlere adeta sağır olduk. Ülkemizde ve toplumlarımızda cereyan eden, bir iklim gibi her yanı kuşatan doğru söylem ve uyarılara kulak tıkadık; bir nevi Allah’ın bildiğini kuldan saklayarak gerçek hakemliğimize sahte şahitler olduk.
Kendi ayaklarımızla suça ve yanlışa gidip, ellerimizle yaptığımız kötülük ve günahları hissedemez hâle geldik. Menfaatimiz uğruna kendi eliyle yaptığı kıyım ve nahoş olaylara kendimizce fetvalar çıkarır olduk. Kısacası hayatı ve yaşamı doğruya ve gerçeğe taraf olmamız gerekirken, ağzımıza pelesenk olmuş “bardağın boş tarafı” söylemine sığınıp, hayatın hakikat terazisi olan dolu tarafını ihmal ederek yaşamımıza eksik ve tamamlanmamış bir anlam yakıştırdık.
Hayatlarımız devam ederken hep yarım kalmış, tamamlanmamış, sahte düzenlerin ve menfaatimizin izinde kürek çekerek, taklit bir hayatın içinde olduğumuzun farkında olmamıza rağmen bunu alışkanlık hâline getirdik. Şimdi ise hayatlarımızda ve sosyal yaşantımızda doğru bir yol üzerinde mesafe kat ettiğimize kendimizi inandırmaya çalışıyoruz.
Ağzımızın söylediğini kalbimiz; kalbimizden geçeni de dilimiz samimi bir şekilde tatbik etmedikçe, yaşamlarımızın gerçek rengini açığa çıkaramayacak ve hislerimizi yalancı bir kimlikten kurtaramayacağız.
Vesselam
Nevzat AKSOY

0 Yorumlar